The Predictors of the Negative Self-Concept in the Puberty, Adolescence, and Emerging Adulthood Stages: The Roles of the Irrational Beliefs, Egocentrism and Gender
1Retired Faculty Member, Ankara University Faculty of Educational Sciences, Department of Guidance and Psychological Counseling, Ankara, Turkey
2Ankara University Faculty of Educational Sciences, Department of Guidance and Psychological Counseling, Ankara, Turkey
3Recep Tayyip Erdoğan University Faculty of Education, Department of Guidance and Psychological Counseling, Rize, Turkey
J Cogn Behav Psychother Res 2021; 1(10): 28-39 DOI: 10.5455/JCBPR.85009
Full Text PDF (Turkish)

Abstract

This study aimed to examine the predictive role of adolescent egocentrism, irrational beliefs, and gender on the negative self-perception levels of individuals in different stages of development. This research was conducted with cross-sectional and correlational research designs. The study included 667 people age ranging from 13 to 24 years who attended various classes of secondary schools, high schools, and universities. Hierarchical linear regression analysis was used to examine whether imaginary audience, personal fable, irrational beliefs, and gender variables predicted negative self-concept levels of the participants. Brief Symptom Inventory for Adolescents, Irrational Beliefs Scale Adult and Adolescent Form, Egocentrism Scales Adult and Adolescent Form were used as data collection tools. The analyses were carried out separately for the participants in puberty (13-15), adolescence (16-18) and emerging adulthood (19-24) stages. At the end of the study, in all three developmental periods, it was determined that the imaginary audience and irrational beliefs were positive predictors of the negative self-concept. In addition, it was founded that irrational beliefs have a partial mediator role in the relationship between negative self-concept and imaginary audience of adolescents and emerging adults. It has been concluded that intervention studies on irrational beliefs of adolescents and emerging adults may partially heal or even prevent the negative effects of the imaginary audience on self-concept.


Erinlik, Ergenlik ve Beliren Yetişkinlikte Olumsuz Benlik Kavramının Yordayıcıları: Akılcı Olmayan İnançlar, Benmerkezlilik ve Cinsiyetin Rolü
1Emekli Öğretim Üyesi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
2Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
3Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı, Rize, Türkiye
Journal of Cognitive Behavioral Psychotherapies and Research 2021; 1(10): 28-39 DOI: 10.5455/JCBPR.85009

Bu araştırmada, farklı gelişim dönemlerindeki bireylerin olumsuz benlik algısı düzeylerinde; ergen benmerkezliliği, akılcı olmayan inançlar ve cinsiyetin yordayıcı rolü incelenmektedir. Bu araştırma kesitsel ve ilişkisel tarama modelinde yapılmıştır. Araştırmaya yaşları 13 ile 24 arasında değişen; ortaokul, lise ve üniversitelerin çeşitli sınıflarında öğrenim görmekte olan 667 kişi katılmıştır. Hayali seyirci, kişisel söylence, akılcı olmayan inançlar ve cinsiyet değişkenlerinin katılımcıların olumsuz benlik düzeylerini yordayıp yordamadığını incelemek amacıyla hiyerarşik doğrusal regresyon analizi uygulanmıştır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Ergenler için Kısa Semptom Envanteri, Akılcı Olmayan İnançlar Ölçeği Yetişkin ve Ergen Formları, Benmerkezlilik Ölçekleri Yetişkin ve Ergen Formu kullanılmıştır. Analizler erinlik (13-15), ergenlik (16-18) ve beliren yetişkinlik (19-24) dönemlerinde yer alan katılımcılar için ayrı ayrı yürütülmüştür. Çalışma sonucunda; her üç gelişim döneminde de hayali seyirci ve akılcı olmayan inançların olumsuz benlik düzeyinin olumlu yönde yordayıcısı olduğu belirlenmiştir. Ayrıca ergenlik ve beliren yetişkinlik döneminde yer alan bireylerin olumsuz benlik algıları ile hayali seyirci düşünce eğilimleri arasındaki ilişkide akılcı olmayan inançların kısmi aracı rolü bulunduğu anlaşılmıştır. Ergenlik ve beliren yetişkinlikte akılcı olmayan inançlara yapılacak müdahale çalışmalarının, gelişimsel bir özellik olan hayali seyirci düşüncesinin benlik algısı üzerindeki olası olumsuz etkilerini kısmen giderici, hatta önleyici işlev görebileceği sonucuna ulaşılmıştır.