Mediation Role of Experiential Avoidance in the Relationship Between Subjective Vitality and Depression
1Ankara City Hospital, Child and Adolescent Psychiatry Department, Ankara, Turkey
2Program of Guidance and Psychological Counseling, Department of Educational Science, Faculty of Education, Mugla Sitki Kocman University, Mugla, Turkey
3Psychology Department, Faculty of Social Sciences and Humanities, Social Sciences University of Ankara, Ankara, Turkey
J Cogn Behav Psychother Res 2021; 10(3): 297-303 DOI: 10.5455/JCBPR.24831
Full Text PDF

Abstract

Depression is a mental disorder characterized primarily by depressed mood, loss of interest and pleasure. A decrease in subjective vitality is seen as one of symptoms of depression. Depressive persons tend to seal themselves off, keeping away from stressful states and taking the minimum level of action when faced with a stressful situation. Experiential avoidance behavior which individuals do to protect themselves from sad thoughts and situations causes an increase in depressive symptoms. This study aimed to investigate mediation role of experiential avoidance in the relationship between subjective vitality and depression. Data was collected as an online questionnaire in university students’ online classrooms. Instruments used in research were Subjective Vitality Scale (to measure preservice teachers’ subjective vitality), Acceptance and Action Questionnaire-II (to measure their experiential avoidance), and depression subscale of Depression, Anxiety, and Stress Scales (to measure their depression levels). Research group was composed of 463 participants. Negative significant relationships were observed between depression and subjective vitality, and subjective vitality and experiential avoidance. In other words, depression and experiential avoidance were reduced as subjective vitality increased. Moreover, there was a significant positive relationship between depression and experiential avoidance. It is seen that subjective vitality affects depression (direct effect) is significant and it constitutes 64.5% of total effect. In addition, subjective vitality predicts depression (indirect effect) through experiential avoidance and it constitutes 35.5% of total effect. The interaction of experiential avoidance between subjective vitality and depressive symptoms was found. Subjective vitality and experiential avoidance predicted depressive symptoms.


Öznel Zindelik ve Depresyon Arasındaki İlişkide Yaşantısal Kaçınmanın Aracılık Rolü
1Ankara Şehir Hastanesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Bölümü, Ankara, Türkiye
2Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Fakültesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla, Türkiye
3Psikoloji Bölümü, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Ankara, Türkiye
Journal of Cognitive Behavioral Psychotherapies and Research 2021; 10(3): 297-303 DOI: 10.5455/JCBPR.24831

Depresyon, depresif ruh hali, ilgi veya zevk kaybı ile karakterize ruhsal bir bozukluktur. Öznel zindelikte azalma, depresyon belirtilerinden biri olarak görülür. Depresif kişiler, stresli durumlardan uzak durarak ve stresli bir durumla karşılaştıklarında asgari düzeyde eyleme geçerek kendilerini kapatma eğilimindedir. Bireylerin kendilerini üzücü düşüncelerden ve durumlardan korumak için yaptıkları yaşantısal kaçınma davranışı, depresif belirtilerin artmasına neden olur. Bu çalışmanın amacı, öznel zindelik ve depresyon arasındaki ilişkide yaşantısal kaçınmanın aracılık rolünü araştırmaktır. Veriler, üniversite öğrencilerinin çevrimiçi sınıflarından çevrimiçi anket olarak toplandı. Araştırmada öğretmen adaylarının öznel zindeliklerini ölçmek için Öznel Zindelik Ölçeği, yaşantısal kaçınma düzeylerini ölçmek için Kabul ve Eylem Formu-II ve depresif düzeylerini ölçmek için Depresyon, Anksiyete ve Stres Ölçeğinin depresyon alt ölçeği kullanıldı. Araştırma grubu 463 katılımcıdan oluştu. Depresyon ile öznel zindelik ve öznel zindelik ile yaşantısal kaçınma arasında ters yönde anlamlı ilişkiler gözlendi. Diğer bir deyişle, öznel zindelik arttıkça depresyon ve yaşantısal kaçınmanın azaldığı saptandı. Dahası, depresyon ve yaşantısal kaçınma arasında anlamlı bir pozitif ilişki vardı. Öznel zindeliğin depresyonu anlamlı olarak etkilediği (doğrudan etki) ve toplam etkinin %64,5’ini oluşturduğu görüldü. Ayrıca öznel zindelik, yaşantısal kaçınma yoluyla depresyonu (dolaylı etki) yordamaktaydı ve toplam etkinin %35,5’ini oluşturdu. Yaşantısal kaçınmanın öznel zindelik ve depresif belirtiler arasında etkileşim kurduğu bulundu. Öznel zindelik ve yaşantısal kaçınma depresif semptomları öngördürmektedir.